Sürdürülebilir mobilite çözümlerinin geliştirilmesine yönelik yeni BMW alt markasının tanıtımı gerçekleştirildi. BMW AG’nin Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ian Robertson, Pazartesi günü Münih`de: “BMW i, premium mobilitesinde yeni bir hareketi temsil ediyor. Bu yeni alt markanın tanıtılmasıyla birlikte, BMW Group en yenilikçi ve sürdürülebilir premium otomobil firması olarak lider konumunu güçlendiriyor. Ürünler ve hizmetler devrim yaratan bir yaklaşım çerçevesinde şekillendirildi; yani sürdürülebilir premium mobilitesi için amaca dönük tasarım ve amaca yönelik üretim. Bu sektörümüzde yeni bir gün; bireysel mobilite için yeni bir çağ. Bunun adı BMW i – Born Electric.” açıklamasını yaptı.
İlk etapta, 2013 yılı itibarı ile yeni alt marka altında BMW i3 ve BMW i8 olmak üzere iki model pazara sunulacak. BMW Group ayrıca, önümüzdeki yıllarda mobilite hizmetlerinin çeşitliliğini belirgin bir şekilde artıracak. Bunu başarmak için New York`da BMW i Ventures adı altında 100 milyon dolarlık yatırımla bir Girişim Sermayesi şirketi kuruldu.
Robertson, konuşmasına “BMW i; sürdürülebilirlik odaklı vizyon sahibi otomobiller ve hizmetler, ilham verici bir tasarım ve tamamen yeni bir premium mobilite konsepti sunuyor” şeklinde açıklama yaptı. BMW i markası, 2007`den bu yana sürdürülebilir mobilite çözümlerini araştıran bir BMW Group beyin takımı çalışması olan i projesi dahilinde geliştirilen otomobilleri ve hizmetleri bünyesinde barındırıyor. Bu, BMW Group`un, değişen müşteri ihtiyaçlarıyla birlikte elektrikli sürüş sistemleri ve hibrid otomobiller gibi alternatif aktarma sistemlerine yönelik artan talebe verdiği yanıttır. Büyük şehirlerde, çeşitli mobilite konseptlerininin avantajlarını tek bir pakette akıllı bir şekilde birleştiren çözümler için yaygın bir talep bulunuyor.
Devrim yaratan otomobil konseptleri
Robertson ayrıca “BMW i ile, ana markamızın başarısını ve gücünü artırıyoruz” şeklinde vurguladı. Eski adı Megacity Otomobili olan BMW i3, BMW Group`un şehir için üretilmiş, tamamen elektrikli ilk seri üretim otomobili olacak. Bununla birlikte BMW i8 ise, BMW Vision EfficientDynamics konsept çalışmasını baz alıyor. Fişe takılabilir hibrid kullanım sistemi, yüksek performanslı bir otomobilin sportif çevikliğini küçük bir otomobilin yakıt tüketimi ve emisyon değerleriyle bir arada sunuyor.
Her iki model de, LifeDrive mimarisi olarak bilinen devrim niteliğindeki bir yapı konseptine dayanıyor. Aktarma organları alüminyum bir yürüyen aksam içerisine yerleştirilmiş ve yolcu hücresi güçlü ama olağanüstü hafif karbon fiberle güçlendirilmiş plastikten (CFRP-Carbon Fibre-Reinforced Plastic) oluşuyor. BMW’nin geliştirmeden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Klaus Draeger “Her iki otomobil de kendi alternatif sürüş sistemleri için özel olarak tasarlandı. Akülerin getirdiği ekstra ağırlığın etkisini yok etmek için yenilikçi bir mimari ve CFRP kullandık. Bu, müşterilerimiz için, önemli ölçüde artırılmış elektrik kullanımıyla donatılmış üstün sürüş dinamikleri anlamına gelmektedir.” açıklamasında bulundu.
BMW i8 Leipzig`de üretilecek
BMW i3 gibi, BMW i8 de BMW Leipzig fabrikasında üretilecek. 2013 yılına kadar yeni fabrika tesislerine 400 milyon Euro civarında yatırım yapılacak ve 800 kişi için yeni iş fırsatı oluşturulacak. Her iki modelin de elektrik motorları, güç elektroniği ve yüksek voltajlı lityum-iyon akülerde aynı bileşen grubunu kullanması ile geliştirme ve üretim sinerjisi sağlanacak.
Otomobiller serisi – bağımsız hizmetler
Otomobilden bağımsız olarak da kullanılabilen bir dizi ek mobilite hizmetleri, BMW i`nin ayrılmaz bir parçası olacak. Bu hizmetler, uzun vadede yeni ve karlı bir iş sahası oluşturmayı ve şirketin markalarına yeni müşteriler kazandırmayı hedefliyor.
Ian Robertson; “Hızla genişleyen büyük şehirlerde mobilite gereksinimleri de değişiyor” diyerek konuşmasına şöyle devam etti “BMW ConnectedDrive gibi otomobil-etkin mobilite hizmetlerine olan bağlılığımız BMW i ile belirgin bir şekilde genişletilecek. Ayrıca otomobile özel premium mobilite hizmetleri de geliştireceğiz. Çığır açan asıl yenilik
, otomobilden bağımsız olarak sunacağımız premium mobilite hizmetleri olacak. BMW i, kesintisiz bir premium ürün ve premium hizmet ağı üzerinden kişiselleştirilmiş mobilite çözümleri sağlamayı hedefliyor.” Mevcut park alanlarının yanı sıra yerel bilgi, farklı tipte güzergah planlama ve premium otomobil paylaşımı yapabilen akıllı navigasyon sistemlerinin kullanımını geliştirecek çözümlere odaklanılıyor.
BMW Group, bünyesinde geliştirilen hizmetlere ek olarak, ortak firmalarla iş birliği arayışlarına da giriyor ve mobilite hizmet sağlayıcıları alanında stratejik sermaye yatırımlarını araştırıyor. Bu amaçla, girişim sermayesi şirketi BMW i Ventures, yenilikçi hizmet sağlayıcılarının hisselerini edinerek BMW i tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin çeşitliliğini uzun vadede artırmayı hedefliyor.
New York merkezli My City Way, BMW i Ventures’ın hisselerini satın aldığı ilk şirket. Ian Robertson bu ortaklığa dair, “İlk stratejik ortaklık anlaşmasını My City Way ile imzaladığımızı açıklamaktan heyecan duyuyorum. Mobil bir uygulama olarak, My City Way kullanıcılarına toplu taşıma, uygun park alanları ve ABD`de 40`tan fazla şehirde yerel eğlence hakkında bilgiler sağlıyor. Global tanıtımın parçası olarak elbette ki aralarında Münih’in de yer aldığı 40 şehir daha bu gruba dahil olacak.” bilgilerini aktardı.
Ian Robertson; “Hızla genişleyen büyük şehirlerde mobilite gereksinimleri de değişiyor” diyerek konuşmasına şöyle devam etti “BMW ConnectedDrive gibi otomobil-etkin mobilite hizmetlerine olan bağlılığımız BMW i ile belirgin bir şekilde genişletilecek. Ayrıca otomobile özel premium mobilite hizmetleri de geliştireceğiz. Çığır açan asıl yenilik, otomobilden bağımsız olarak sunacağımız premium mobilite hizmetleri olacak. BMW i, kesintisiz bir premium ürün ve premium hizmet ağı üzerinden kişiselleştirilmiş mobilite çözümleri sağlamayı hedefliyor.” Mevcut park alanlarının yanı sıra yerel bilgi, farklı tipte güzergah planlama ve premium otomobil paylaşımı yapabilen akıllı navigasyon sistemlerinin kullanımını geliştirecek çözümlere odaklanılıyor.
BMW Group, bünyesinde geliştirilen hizmetlere ek olarak, ortak firmalarla iş birliği arayışlarına da giriyor ve mobilite hizmet sağlayıcıları alanında stratejik sermaye yatırımlarını araştırıyor. Bu amaçla, girişim sermayesi şirketi BMW i Ventures, yenilikçi hizmet sağlayıcılarının hisselerini edinerek BMW i tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin çeşitliliğini uzun vadede artırmayı hedefliyor.
New York merkezli My City Way, BMW i Ventures’ın hisselerini satın aldığı ilk şirket. Ian Robertson bu ortaklığa dair, “İlk stratejik ortaklık anlaşmasını My City Way ile imzaladığımızı açıklamaktan heyecan duyuyorum. Mobil bir uygulama olarak, My City Way kullanıcılarına toplu taşıma, uygun park alanları ve ABD`de 40`tan fazla şehirde yerel eğlence hakkında bilgiler sağlıyor. Global tanıtımın parçası olarak elbette ki aralarında Münih’in de yer aldığı 40 şehir daha bu gruba dahil olacak.” bilgilerini aktardı.
BMW Group
BMW Group, BMW, MINI ve Rolls-Royce markaları ile dünyanın en başarılı otomobil ve motosiklet üreticilerinden biridir. Global bir firma olarak BMW Group, 13 ülkede 24 üretim tesisi işletmektedir ve 140’tan fazla ülkede kurulu global bir satış ağına sahiptir.
BMW Group, 2009 finansal yılında yaklaşık 1,29 milyon otomobil ve 87.000 motosikletten oluşan global bir satış hacmi elde etmiştir. Toplam geliri 50.68 milyar euro olmuştur. 31 Aralık 2009 sonu itibarı ile firmanın global iş gücü 96.000 çalışandan oluşmaktadır.
BMW Group’un başarısının ardında her zaman için uzun vadeli düşünme ve sorumlu hareket etme ilkeleri yer almıştır. Bu nedenle firma, kapsamlı ürün sorumluluğu ve stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak kaynakların korunmasına dair açık taahhüdü ile değer zinciri boyunca ekolojik ve sosyal sürdürülebilirlik tesis etmiştir. Bu çabaların sonucunda, BMW Group, Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksinde son altı yıldır sektör liderliğini sürdürmektedir
